23 Haziran 2016 Perşembe

İTALYA-2

Venedik’ten sonraki durağımız Milano otelimiz ise

 Ibis Milano Centro şehrin oldukça pahalı bir şehir olduğunu düşününce fiyat olarak diğerlerine göre biraz daha uygun tren istasyonuna ve gezilecek yerlere yürüyerek ulaşılabiliyor olması bu oteli tercih etmemizi sağladı. Temiz bir otel kahvaltı isterseniz ekstra biz almadık. Ödemeyi girişte alıyorlar ayrılırken de size verdikleri anahtarı resepsiyonda ki kutuya atıp çıkıyorsunuz.
Şehir komple alışveriş merkezi gibi olduğu için aman kendinizi fazla kaptırmayın ya da kaptırın. Tercih sizin. Sırt çantalı dolaşanlar için zor olabilir zaten alışveriş yapmak istiyorsanız sadece buraya gidin.
Gördüğüm zaman beni çok etkileyen inanılmaz güzellikte olan bu katedralden bahsetmeden geçmek istemiyorum.
Duomo di Milano

Milano merkezde adını verdiği Piazza Del Duomo meydanında bulunan katedral. 11.700 m² yüzey alanı ve 440.000 m³ lük hacimle İtalya Cumhuriyeti'nin en büyük ve 45 metre yüksekliğindeki ana nef ile Vatikan'da bulunan Aziz Petrus Bazilikasından sonra İtalya yarımadasının en yüksek ikinci kilisesidir. Katedralin yapımına 1386'da başlanmış ve ancak 500 yılda tamamlanmıştır.

Diğer gezilecek yer ise Castello Sforzesco bu şato ve içindeki eserlerde mutlaka görülmeli.















































Yolculuğumuzun 4.durağı Santa Margherita Ligure burası Portofino ya 5 km mesafede küçük bir sahil kasabası buradaki konakladığımız mekan ise

 II Timone (Anlamını merak etmiştim dümen demekmiş)
Sahipleri ilgili gitmeden bir gün önce bizi aradılar meğer istasyondan karşılamak içinmiş tabi yarım yamalak İngilizce ve olmayan İtalyanca ile anlamamışız neyse tren istasyonundan yürüyerek oteli bulduk.
Aslında otel demeyelim çünkü iki katlı bir binanın ikinci katında sadece 3 odadan oluşan bir yer her odanın özel banyosu var her gün temizlik yapılıyor. Binanın ve odanın anahtarlarını teslim ediyorlar kendiniz istediğiniz gibi evinizdeymiş gibi hissediyorsunuz. Oda gayet güzel ve rahattı mini barı vardı ücretsiz olarak kullanabileceğimizi söylediler ertesi günde biten şeyler yenilenmişti. Otelden ayrılırken de bizi arabalarıyla istasyona kadar bıraktılar ve tüm gezebileceğimiz yerlerle ilgili bilgileri ve haritaları paylaştılar biz buradan çok memnun kaldık.


Konakladığımız yerden Portofino ya ulaşım için 3 yol var ilki ve en güzeli bence 5 km yolu sahil boyunca yürümek bazı yerlerde orman içinden geçiyor yol ama inanılmaz keyifli

İkinci yol ise 3 € karşılığında otobüs kullanmak
Son olarak teknelerle ulaşım tek yön veya gidiş dönüş fiyatları veriliyor. Ayrıca civardaki birkaç yere de tekne ile ulaşım sağlanıyor.
Santa Margherita Ligure de Villa durazzo görülecek yerler arasında harika bir bahçesi olan bu mekanı gezmeden içindeki binaları görmeden dönmeyin.






































































Burayı gezdikten sonra yine tren yolculuğumuz başladı bu defa pisa ya gidiyoruz. Pisa da kaldığımız yerimiz

B&B II GIRAMONDO

Arno nehri kenarında bir apartmanın 4.katında içerisinde 4-5 oda mutfak ve dinlenme salonu olan bir yer odalarda özel banyo mevcut temizlik konusunda iyi ama kahvaltı gerçekten vasat lokasyon olarak iyi bir konumda. Pisa kulesine yürüyerek ulaşım kolay tren istasyonu da yakın olduğu için tercih edilebilir.

Pisa kulesi ve nehrin, akşam saatlerinde kalabalık gidince daha güzel göründüğünü söylemeden edemeyeceğim. Zaten sakin ve küçük bir yer mutlu ve huzurlu hissettiğim bu tatilde burada da çok güzel bir gün geçirdiğimi söylemek istiyorum.






































Ertesi günü sabah Floransa yolculuğumuz başladı. Firenze S.M. Novella tren istasyonunda indikten sonra oteli aramaya başladık zaten istasyondan çıkıp dümdüz yürüyünce rahatlıkla oteli bulduk.

Cicerone Guest House

Burası da yine oda kahvaltı şeklinde hizmet veren bir işletme. Banyosu biraz ufak ve kahvaltı çeşidi az olmasının dışında beni rahatsız eden bir durum olmadı. Gezilecek tarihi yapıların ve sanat galerilerinin olduğu yerlere de yürüme mesafesinde

Yakınında mercato centrale diye geç saatlere kadar açık olan bir yeme içme mekanı var el kesimi taze makarna, pizza, şarküteri ürünleri,balık  ve başka daha bir sürü çeşit olan bir işletme fiyatlar orta halli bazı mekanlara göre ucuz bile sayılabilir güzel bir mekan tavsiye ederim.

Bir tavsiyede  Piazza della Repubblica da Red isimli kitapçının içinde ki kafede  kedidili bisküvi ile yapılan tiramisu yu denemelisiniz ayrıca burada kahve ve diğer şeyler çok uygun fiyatlı satılıyor.

Floransa da konaklarken pazartesi günü bütün müzeler kapalı olduğu için bu günümüzü San gimignano ve siena için ayırdık. Buralara daha önceden alınmış tren biletimiz yoktu rahatlık olması açısından cep telefonuyla trenitalia sayfasına bağlanarak 1 gün önceden biletlerimizi aldım.
Sabah treniyle yolculuk başladı San Gimignano ya gidebilmek için önce Poggibonsi ye gitmek gerekiyordu. Poggibonsi de trenden indikten sonra hemen önünden kalkan 130 numaralı otobüse binmek için garın yanındaki küçük büfeden San Gimignano ya gitmek istediğimizi belirterek otobüs biletimizi aldık. Fiyatı 2,5 €. Hiç beklemeden otobüse bindik ve yol boyunca güzel manzaralar eşliğinde çok zorlanmadan yolculuğu tamamladık.
San Gimignano gezimizi yaptıkdan hemen sonra Siena için yollara düştük. Buradan Siena ya direk otobüs var. Biletler köyün içindeki tobacco shop dan alınıyor. Fiyatı 6 €. Biletleri alıp köye giriş kapısının hemen karşısında olan otobüs durağında beklemeye başladık. (Durak üzerinde otobüsün kalkış saatlerini gösteren kağıtlar mevcut)
Siena ya varınca merkeze yakın bir yerde inip dolaşmaya devam ettik. Akşam ise tekrar Floransa’ya dönmek için aldığım tren bileti ile dönüşümüzü sağladık. Siena da tren istasyonuna gitmek veya bu şehirde konaklamak isteyenler için tavsiyem istasyona yakın yerlerden otel bakmayın çünkü gezilecek meydan ve eserlerin olduğu bölgeye biraz uzak biraz fazla yürümek gerekiyor. Güzel bir gündü ama ne yalan söyleyeyim Siena dan çok San Gimignano beni daha çok etkiledi.

























































































































































































































Ve son konaklama mekanımız Roma da

Lazio Elegance Suite

Burası bir zamanların meşhur ünlülerin akın ettiği mekânı cafe de Paris inin (şu anda kapalı ama kapısındaki ahşap panoda hala eskilerden birkaç foto görebiliyorsunuz) bulunduğu yerden birkaç metre uzaklıktaki nezih bir sokakta. Binanın çok eski olduğu tel kafesli asansöründen anlaşılıyor daha önce hiç böyle bir asansöre binmemiştim bugüne kadar sadece eski filmlerde gördüğüm bu asansörler doğrusu çok keyifliydi. Bina eski olmasına rağmen harabe değildi. Kaldığımız oda geniş ve iyi döşenmişti. Özel banyo mevcuttu. Kahvaltı çok iyiydi diyemiyorum açık büfe olmasına rağmen pek çeşit yoktu.
 İnsan Türk kahvaltısı beklemiyor tabi ama peynirin bu kadar bol olduğu bir ülkede kahvaltıda ne peynir ne domates hiçbir şey yok bir kahve bir kek yetiyor onlara neyse mekan İspanyol merdivenlerine yakın bir mesafede ayrıca yakınında büyükçe bir park da mevcut açıkcası benim gezmeye vaktim olmadı ama aklım kaldı güzel olduğunu okumuştum bir yerlerde vakit bulursanız mutlaka gezin. Her yere yürüyerek ulaşabiliyorsunuz Vatikan’a bile yürüyerek gittik araç kullanmaya gerek yok zaten böyle olunca bir sürü yer görüp şehrin tadını çıkarıyor insan

Roma da gezilecek yerler zaten malum bahsetmeye gerek yok. Cumhuriyet kutlamalarına denk gelmek bizim için ayrı bir güzellik oldu geçit töreni ve gösteri uçaklarının geçişini izleme şansımız oldu.

Yemek konusunda löplöpçüler in tavsiyesine uyarak Pastificio isimli mekanı bulup (via della croce de İspanyol merdivenlerinin yakınında) denedik makarnalar güzeldi fiyat da zaten ayaküstü yediğiniz için uygun ve doyurucu bir kap 4 € idi ama şarap yok kaldırmışlar maalesef onun yerine su ikram ediyorlar.

Birde pompi diye biraz ilerisinde küçük bir pastane var burası içinde tiramisu tavsiyesinde bulunulmuş fakat ne yalan söyleyeyim gezdiğim diğer şehirlerinde çok daha iyisini yedim. Bu benim fikrim tabiî ki

Birde yine aynı sokağın devamındaki restoranlarda güzel görünüyor. Bir tanesini denedik ama adını hatırlamıyorum yanında pinokyo ile ilgili ürünler satan bir mağaza vardı. Hatta iki akşam aynı mekandaydık laf aramızda porçini mantarlı spagetti harika

Roma da ise fiyatları çok uygun olan Vivi Bistrot tavsiyemdir.(Piazzo Navona da yanında müze olan güzel bir kafe)


Son olarak Roma dan havaalanı ulaşım için tren ,taksi ( 48 € )veya tren istasyonunun hemen yanından kalkan otobüsleri kullanabilirsiniz. Kalkış saatlerini gösteren tabelalar var ve bilet parası ise otobüsün içinde  ödeniyor. Fiyat 4 €